22 Ocak 2012 Pazar

bugün bi rehavet var üstümde

amma çok yük yüklenmişim son aylarda. nasıl da yorgun düştü şu hoyrat kullandığım bedenciğim. birden hiçbir iş yapmayasım geldi. şehir değiştir, iş değiştir, ev değiştir, beronun okulunu değiştir haftalarca okula git nöbet tut yavrucuğunu yeniden intibak ettir, tam doktoraya başla hamile olduğunu öğren. aralarda derelerde kal, düşün taşın kafa patlat sonunda güneş gibi doğsun ceyloşcuğum. ha bu arada haalaaa inatla doktoryı sürdür. karnın burnunda sürdür, emzir gene sürdür.
Dedim ben, böyle işte bu cerence. geldi mi üst üste gelir, sonra 'kaderimse çekerim' denilerek itinayla devam edilir hayata.
ama yoruldum. gel gelelim hala taşınmaca bitmedi. şimdi de geri dön angaranın taşlı yollarını arşınlayarak istanbula.
şair demiş ki, 'ankaranın en güzel tarafı istanbula dönüş yoludur.' doğru da söylemiş. ama şu koskoca ev, dolap içleri, içlerinin içleri, ıvır zıvır.hele o mutfak ooof of nasıl biir bir posteki sayar gibi toparlanacak. hem de yalnızca bir yıldır durdukları yerden.
bugün bi rehavet var içimde. öylece duruyorum.zamanımı dondurdum. bekliyorum..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder